Çin Seddi bunca yıl nasıl ayakta kalabildi? Binlerce yıllık gerçek ortaya çıktı!
Binlerce yıllık tarihi olan Çin Seddi tarih boyunca onca savaş ve yağmalamaya karşı sapasağlam kalabilmeyi başardı. Bilim insanları ise uzun yıllardır bu devasa yapının nasıl dimdik kalabildiğini araştırıyor. Çin Seddi’nin nasıl ayakta kalabildiği bulundu. Ortaya konulan bulgular uzmanları ve konunun ilgililerini şaşırttı.
Çin Seddi’nin nasıl inşa edildiği ve bugüne kadar nasıl sapasağlam ayakta kalabildiği hâlâ net bir cevap bulabilmiş değil. Bilim insanları yıllardır Çin Seddi’nin dokusu üzerinde çeşitli araştırmalar yapıyor. 2200 yıllık geçmişe sahip yapı, birçok medeniyete, savaşa ve yağmaya şahit oldu. Çin’in kuzey sınırı boyunca, tam 20.921 km uzunluğuna sahip Çin Seddi, görenleri hayrete düşürüyor. Bu devasa yapının nasıl olup da erozyondan ve diğer etkenlerden zarar görmediği araştırılıyordu. Yapılan araştırmalar, şok edici bulgular ortaya koydu.
ÇİN SEDDİ YIKILMASIN DİYE ÇOK ÖZEL BİR YÖNTEM UYGULANMIŞ
Bir süredir uzmanlar Çin Seddi’nin erozyondan zarar göreceğine, hatta yok olacağına inanıyorlardı. Ancak ortaya konan son bulgular bu korkuları ortadan kaldırdı. Zira Çin Seddi inşa edilirken yapımında canlı organizmaların kullanıldığı tespit edildi. Biyokabuk olarak bilinen, birkaç santimetre kalınlığındaki ince tabaka sayesinde devasa duvar, erozyondan korunuyor. Siyanobakteri, yosun ve likenden oluşan bu tabaka, rüzgar ve yağmur kaynaklı hasarı oldukça azaltıyor. Bununla da kalmamışlar! Duvarı inşa ederken toprak ve çakıl gibi organik maddelerden oluşan sıkıştırılmış bir toprak kullanmışlar. Bu sayede dev duvar binlerce yıla meydan okuyarak bugüne kadar gelebilmiş.
BİLİMSEL DERGİLER YAYIMLADI
Bilimsel bir dergi olan Science Advances’te yayımlanan habere göre Çin Seddi, erozyona karşı aslında çok hassas. Makalede “Klasik bir sıkıştırılmış toprak yapısı olarak Çin Seddi, rüzgâr kaynaklı erozyona, yağışların aşındırmasına, tuzlanmaya ve donma-çözülme döngülerine karşı son derece hassastır. Bu da çatlama, parçalanma ve hatta sonunda çökme gibi ciddi sonuçlar doğurur.” deniyor. Ayrıca bu sıkıltırılmış toprak yapısı sayesinde canlı organizmalara mükemmel bir ortam sağlıyor. Bu da, biyokabuk denen tabakayı oluşturuyor.
Araştırma ekibinden Bo Xiao bu özel tabakaya dair şöyle konuştu: “Biyokabuk tabakası içindeki bu çimento işlevi gören maddeler, biyolojik filamentler ve toprak agregatları (en küçük doğal toprak parçası), dayanıklılığa ve erozyona karşı güveli bir ağ meydana getiriyor”.
DEV YAPI BİYOKABUK SAYESİNDE SAĞLAM KALDI
Biyokabuklar test edildi ve ortaya konan bulgular uzmanları şaşırttı. Biyokabuklu bölgeden alınan örneklerle çıplak bölgeden alınan örnekler karşılaştırıldığında, biyokabuklu kısımların dayanıklılık özelliği verdiği gözlemlendi. İnceleme doğrultusunda duvarın yaklaşık 482 km uzunluğundaki bölümünün yüzde 67’si biyokabukla kaplı ve biyokabuk, aşınmaya karşı ciddi azalma sağlıyor.
Çalışmaya göre Çin Seddi’nin sadece %5,8’i iyi korunmuş durumda. %52,4’lük kısmı ise ya tamamen ya da çok ciddi bozulmuş. Araştırma verileri şunu söylüyor:
“Çıplak sıkıştırılmış toprakla karşılaştırıldığında, biyokabukla kaplı bölümlerin gözeneklilik, su tutma kapasitesi, aşınabilirlik ve tuz tutuşunda %48’e varan bir azalma gözlemlenirken dayanıklılık ve agregat stabilitesinde %37 ila %321 oranında artış olduğu ortaya çıktı.”
Toprak yüzeyde birkaç cm’lik kalınlıkta bulunan biyokabuk, yapıya güçlü bir koruma sağlıyor. Daha önceki çalışmalar bunun tam tersini ileri sürmüşse de bu çalışma sayesinde belki de devasa duvarın tamamen yıkılmadan ayakta kalmasının tek sebebinin biyokabuk olduğu düşünülüyor.
